annem fotografci oldu !

annem ben üniversiteyi kazanıp memleketten ayrıldığımda çok üzülmüştü. bana söylemedi ama pek ağlanıp sızlanmış arkamdan.. nasıl üzülmesin, hep beraber vakit geçirdik anneciğimle. arkadaş gibiydik. taa o zamanlardan yemek yapma, dikiş dikme, ıvır zıvır işlerle ilgilenirdim. beraber yemek programı izler akşama beraberce o yemeği yapardık babama. o zamanlar iş eğitim dersimiz vardı.örgü örmem gerekiyordu. annem başlardı bana örgüyü, ben 40 başladıysa ipleri kaçıra kaçıra 20 ye indirirdim, hemen yetişirdi imdadıma. sökerdi örerdi baştan ben de ödev diye götürürdüm okula :)

velhasıl işte bu güzel zamanlardan sonra gidince ben üzüldü. ama kardeşim vardı o zamanlar yanında. ben uzaklardayken onlar çarşı pazar gezdiler, kısır partileri yaptılar kendilerine. ohh.. kardeşim de kazanınca üniversiteyi işte annemin asıl yalnızlığı o zaman başladı. 

ne yapsam da bu boşluk hissi gitse diye düşünürken vurdu kendini kurslara. önce iğne oyası kursuna gitti. çeyizlerimizi tamamladı :)  sonra bi cesaret bilgisayar kursuna yazıldı. biz duyunca çok şaşırdık tabi. çünkü annemin en büyük zevklerinden biri, bilgisayardan fotoğraflara bakmaktır. bize açtırır, o sadece yön tuşlarına basarak gelmiş geçmiş tüm fotoğrafları ayrıntılarıyla inceler, arada bize de 'bak bak şurada şu varmış' diyerek görmediğimiz ince ayrıntıları bize de gösterirdi. işte biz de gidince fotoğraf bakamaz oldu, 'kendi işimi kendim yaparım' diyerek atıldı teknoloji dünyasına.. bizim bile bilmediğimiz bilgisayar terimleriyle kimi zaman zorlanarak, ama öğrencilik yıllarının disipliniyle defterler dolusu yazı yazarak, uygulamalar yaparak ( bu arada bilgisayara iki kez format atıldı :)  )   başarıyla bitirdi, belgesini aldı canım benim..

anneme dur durak yok elbette! bu sene de ver elini fotoğrafçılık kursu! kardeşim neredeyse profesyonel fotoğrafçı denebilir. kıytırık 8 mega-piksellik kameramızla bile öyle güzel fotoğraflar yakalar, öyle güzel kompozisyonlar oluşturur ki, kardeşim olduğu için onunla gurur duyuyorum. meğer bu yeteneğin mirasçısı annemmiş. 

http://www.karfot.com/

işte annem ve kurs ekibi. hepsi birbirinden başarılı fotoğraflar. yukarıda birkaç fotoğraf paylaştım. süper annemin çektiklerinden. annem bir tanedir. o hep mutlu olsun, o hep olsun bize hiiiiç birşey olmaz o zaman..

canım annem seni çok seviyorum.

ilham alin !

     harrriiika banyolar. insanlar banyolarına evin diğer odaları gibi özen göstermişler. gerrrgeniş.. insan bütün sinirini stresini atar buralarda..  güzel bir müzik eşliğinde gözlerimiz kapalı, ohh mis gibi köpük köpük sabun içinde, sıcacık...  ellerimi yıkarken bile mutlu olurum ben oralarda.

aydınlık, ferah, renkler harika, detaylar detaylar...

buyrunuz...

herkesin böyle ferah banyosu olsun. lütfen benimde!! :)

pazar bakimi

Havaların nasıl gittiğini bir türlü anlayamadım. Bir sıcak,  bir soğuk.  Sert rüzgarlar esiyor ve bu durum bizi hem hasta ediyor hem cildimizi kötü etkiliyor.  Yani benim öyle :) aşırı bir kuruluk ve kızarıklık var. Kaşıntı da oluyor.  Yoğun ama kolay bir nemlendirici maske tarifi hazırladım. Canım annem çok bakımlıymış bir zamanlar.  Kaymak ve bal maskesi yaparmış. Şimdi bile kayyymak gibi zaten.  :) 

  Bu fotoğraf benim değil maalesef.  Pinterest'ten aldım. Malzemeler gördüğünüz gibi. Bir dilim muzu rendeleyin. Bir yemek kaşığı süt ve bir tatlı kaşığı bal. Evinizde varsa birazda tatlı badem yağı ekleyin.

Malzemeleri homojen şekilde karıştırdıktan sonra yüzünüze göz çevresi hariç yayın ve gözlerinizi kapayıp güzel bir müzik eşliğinde 20 dakika bekleyin.  Ilık su ile yıkayın. Yüzünüzü kurulurken nazik olun, havluyu bastırıp çekin. Bu yüzünüzün tahriş olmasını engeller.  

Herkese mutlu ve bakımlı geceler. ...

Not1 malzemelere alejiniz olmamasına dikkat edin.  

Not2 maskeyi banyodan sonra, gözenekleriniz açıkken sürün.

Not3  buda dinlemenizi tavsiye ettiğim müzik :)

chocolate, muffin and love

Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
Elimde uçuk mavi bir kalem, cebimde iki paket sigara
Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz

Cemal Süreya

Sevgililer Günü illaki maddi şeyler değildir.  Hoş bir şiir,  güzel bir bakış, içten bir sarılış da en güzel hediye olabilir elbette. .  

Sevdiğinize yapacağınız küçük bir sürpriz gününüze renk katar. Bende bol çikolatalı bir kek yaptım. 

Sevmenin, sevilmenin günü olmaz; her gün sevin :) Herkese mutlu anılar biriktirebileceği nice günler dilerim..

sevmelik, seyirlik yastik orelim

     karların her yeri kaplayıp bütün kirleri, kötü görüntüleri örttüğü, bembeyaz sabahlara uyandığımız , uyanınca sıcacık yataktan çıkmak istemediğimiz , sobalı evlerde sobanın olduğu odadan başka bir yerde birkaç dakikadan fazla kalamadığımız kış günlerinde evden dışarı çıkasım gelmez. Zaten evde vakit geçirmeyi çok severim.  Dışarının kiri pası gürültüsü yerine sıcacık sakin evimde oturayım, çayımı kahvemi yudumlayayım, sakin sakin filmimi izleyeyim isterim. Misafirrim gelsin, portakallı tarçınlı kekimi pişireyim oturalım mutlu mutlu.

     
      Kış aylarında örgü örme hormonlarım yükseliyor. Bişeyler öreyim durmadan istiyorum. sonra bakıyorum ördüklerimin benzeri var bir sürü, evde koyacak yer yok, e dağıtalım eşe dosta, sevinelim diyorum.

Bizim kasabanın bakkalındaki sınırlı sayıdaki ve renkteki ipleri görünce aldım birkaç tane.  Birini boyunluk ördüm.  Baktım çok güzel oldu diğerini de kardeşceezime öreyim dedim. Olmadı gitti. Aynı model ama nafile. Birkaç kez söküp örünce ip yıprandı hiiiiç güzel olmadı.  Ama rengi harika.  Ne yapsam derkeeeen yastık öreyim değerlensin dedim.

İşte böyle. . Her ne kadar baharı özlemiş olsakta, dünyamızın susuz kalmaması için kar yağmasını diliyorum. Herkes pofuduk, yumuşacık, sakin günler geçirsin :)

zeytinyagli biber dolmasi

Harika bir dolma yaptım. Kendim yaptım diye söylemiyorum ama ben çok beğendim :) neyse abartmayım. Aroması yoğun, tatlımsı ekşimsi, kıtırlı bir harçla yaptım.  Hemen tarifi verelim.

Malzemeler ve yapılışı

* 10 yada 12 adet orta boy dolmalık biber. Çekirdeklerini ayıklıyoruz.

* bir büyük soğan. Minnik mimnik doğruyoruz ve zeytinyağında kavuruyoruz.

* 10 yada 12 adet kuru üzüm (kuş üzümüne alternatif) küçük küçük doğruyoruz.  Çekirdeklerini çıkarmak için çok uğraşmayın, kıtır kıtır güzel oluyor yerken.

* iki yemek kaşığı Salça

* birer çay kaşığı karabiber,  kırmızı biber nane, kimyon veeee tarçın

* istediğiniz kadar tuz

* bir su bardağı yıkanmış pirinç.  Bütün malzemeler kavrulduktan sonra ekliyoruz.

* 10 yada 12 adet iri kıyılmış badem

Bir su bardağı ılık su ile pişiriyoruz harcımızı. Sonra demlenmeye bırakıyoruz bi yarım saat kadar.  Eğer vaktiniz varsa daha uzun bekletin, daha güzel karışıyor lezzetler.
Sonra dolmalık biberleri 'tıka basa doldurmadan' harcı biberlere koyuyoruz. Tencereye yerleştiriyoruz. Biberlerin yarısına kadar ılık su döküyoruz.  Birkaç limon dilimini biberlerin üstüne yerleştirip , yarım limonun suyunu da tencereye ekleyip kısık ateşte yarım saat pişiriyoruuuuz.
     

tanri harika bir sanatci

Doğa ne kadar da güzel.  İnsanın hayal edemeyeceği ayrıntılar, renkler..  Gün ışığında parlıyor bütün çiçekler.
 Baktıkça insan huzur buluyor , neşeleniyor. Gamı kederi unutuyor.

 Fazla konuşmayalım bol bol fotoğraf paylaşalım.

Herkesin hayatı bu sanat eserleri gibi harika olsun.  :)